|
| 1. | Karanlığı ile ortalığı bürüdüğü zaman gece hakkı için! |
| 2. | Açılıp parladığı zaman gündüz, |
| 3. | Erkeği de, dişiyi de yaratan kudret hakkı için ki: |
| 4. | Sizin işleriniz çeşit çeşittir. |
| 5. | Malını Allah yolunda harcayıp O’na saygı duyarak haramdan sakınan, |
| 6. | O en güzel kelimeyi (kelime-i tevhidi) tasdik eden kimseyi. |
| 7. | Biz de en kolay yola muvaffak ederiz. |
| 8. | Cimri davranan, bir de kendini güçlü sanıp Allah’tan müstağni gören, |
| 9. | (9-10) O en güzel kelimeyi (kelime-i tevhidi) yalan sayanı ise, en güç yola sardırırız. |
| 10. | (9-10) O en güzel kelimeyi (kelime-i tevhidi) yalan sayanı ise, en güç yola sardırırız. |
| 11. | O, aşağıya doğru yuvarlanırken malı kendisine hiç fayda etmez. |
| 12. | Doğru yolu göstermek elbette Bizim işimizdir. |
| 13. | Âhiret gibi dünya da elbette Bize aittir. |
| 14. | İşte Ben, sizi alev saçan bir ateşe karşı uyarıyorum. |
| 15. | (15-16) O ateş ki dini yalan sayan ve ona sırtını dönenden başkası oraya girmez. |
| 16. | (15-16) O ateş ki dini yalan sayan ve ona sırtını dönenden başkası oraya girmez. |
| 17. | (17-18) Ama Allah’a karşı gelmekten çok sakınan ve gönlünü arındırmak için Allah yolunda mal harcayan ise ondan uzak tutulur. |
| 18. | (17-18) Ama Allah’a karşı gelmekten çok sakınan ve gönlünü arındırmak için Allah yolunda mal harcayan ise ondan uzak tutulur. |
| 19. | O, verdiğini kendisine yapılan bir iyiliğin karşılığı olarak vermez. Verdiğinden ötürü hiç kimseden mükâfat da beklemez. |
| 20. | Sadece ve sadece yüce Rabbini razı etmek ister. |
| 21. | Kendisi de ukbada elbet hoşnut olur. |