|
| 1. | Azab olsun, ölçüde tartıda noksanlık edenlere... |
| 2. | Ki onlar, insanlardan ölçüp (haklarını) aldıkları zaman, tam olarak alırlar. |
| 3. | Fakat insanlara (verilmek üzre) ölçtükleri, yahud onlara tarttıkları zaman eksiltirler. |
| 4. | Bunlar, zannetmezler mi ki, öldükten sonra kendileri diriltecekler, |
| 5. | Şiddetli büyük bir günde (kıyamette)?... |
| 6. | O gün insanlar, âlemlerin Rabbi için (O’na hesab vermek için, kabirlerinden) kalkacaklar. |
| 7. | Hayır, (o hileye sapmayın, ahireti inkâr etmeyin). Çünkü kâfirlerin (amel) defterleri, (Siccin adı verilen) bir kütükte tesbit edilmiştir. |
| 8. | Bildin mi Siccîn nedir? |
| 9. | O, (insanoğlunun amellerinin içine) yazılı bulunduğu bir kitabdır. |
| 10. | Buna inanmıyanların, o gün vay haline!... |
| 11. | Ki onlar, hesab gününü inkâr ediyorlar. |
| 12. | Halbuki onu, ancak her azgın günahkar inkâr eder. |
| 13. | Ona ayetlerimiz okununca “- Evvelkilerin masalları.” demiştir. |
| 14. | Hayır, (onların zannetikleri gibi değil). Doğrusu onların kazandıkları günahlar, kalblerini kaplamıştır. |
| 15. | Hayır, (Onlar iman etmezler). Muhakkak ki onlar, o kıyamet günü Rablerinin rahmetinden menedilmişlerdir. |
| 16. | Sonra muhakkak onlar ateşe girecekler... |
| 17. | Sonra (onlara) şöyle denilecek: “- İşte (dünyada) inkâr etmiş olduğunuz (azab) budur.” |
| 18. | Hayır, (o kâfirler gibi, olmayın). Çünkü itaatkâr olan sadıkların kitabları (amelleri) İlliyyîn’dedir=yedinci kat gökte veya müzeyyen bir kitabda kayıtlıdır. |
| 19. | Bildin mi, İlliyyîn nedir? |
| 20. | O, (güzel) yazılmış bir kitabdır. |
| 21. | Ona (Mukarrebûn adlı) melekler şahid olur. |
| 22. | Muhakkak (Allah’a itaat eden) iyi kimseler, nimetleri devamlı olan Naîm cennetinde, |
| 23. | Koltuklar üzerinde (neşe ile etrafı) seyrederler. |
| 24. | Öyle ki, nimetlenmelerinin zevkini yüzlerinden tanırsın. |
| 25. | Onlara (el değmemiş) mühürlü, saf bir şarabdan içirilir. |
| 26. | Onun, (içinde şarab bulunan kabın) mühürü misktir. Artık imrensin imrenecekler... |
| 27. | O şarabın katığı Tesnim’dendir = kıymeti yüksek bir maddedendir. |
| 28. | O Tesnim bir gözedir ki, mukarreb derecesinde olanlar, sırf (katıksız) ondan içerler. |
| 29. | Doğrusu o günahkar müşrikler, iman edenlere gülüyorlardı. |
| 30. | Müminler, o kafirlerin yanlarından geçtiklerinde, birbirlerine işaret yaparak (müminleri) ayıblıyorlardı. |
| 31. | Evlerine (ailelerine) döndükleri zaman, zevk duyarak dönüyorlardı. |
| 32. | Müminleri gördükleri vakit: “- İşte bunlar sapıklardır.” diyorlardı. |
| 33. | Halbuki, üzerlerine gözcü gönderilmemişlerdi. |
| 34. | İşte bugün (ahirette), müminler de kâfirlere gülecekler, |
| 35. | Koltuklar üzerinde bakarlarken... |
| 36. | Nasıl, kâfirler ettiklerinin cezasını buldular mı? |