|
| 1. | (1-7) Tur´a, yayilmis ince deri uzerine satir satir dizilmis Kitap´a, mamur bir ev olan Kabe´ye, yukseltilmis tavan gibi goge, kaynayacak denize and olsun ki, Rabbinin azabi hic suphesiz gelecektir. |
| 2. | (1-7) Tur´a, yayilmis ince deri uzerine satir satir dizilmis Kitap´a, mamur bir ev olan Kabe´ye, yukseltilmis tavan gibi goge, kaynayacak denize and olsun ki, Rabbinin azabi hic suphesiz gelecektir. |
| 3. | (1-7) Tur´a, yayilmis ince deri uzerine satir satir dizilmis Kitap´a, mamur bir ev olan Kabe´ye, yukseltilmis tavan gibi goge, kaynayacak denize and olsun ki, Rabbinin azabi hic suphesiz gelecektir. |
| 4. | (1-7) Tur´a, yayilmis ince deri uzerine satir satir dizilmis Kitap´a, mamur bir ev olan Kabe´ye, yukseltilmis tavan gibi goge, kaynayacak denize and olsun ki, Rabbinin azabi hic suphesiz gelecektir. |
| 5. | (1-7) Tur´a, yayilmis ince deri uzerine satir satir dizilmis Kitap´a, mamur bir ev olan Kabe´ye, yukseltilmis tavan gibi goge, kaynayacak denize and olsun ki, Rabbinin azabi hic suphesiz gelecektir. |
| 6. | (1-7) Tur´a, yayilmis ince deri uzerine satir satir dizilmis Kitap´a, mamur bir ev olan Kabe´ye, yukseltilmis tavan gibi goge, kaynayacak denize and olsun ki, Rabbinin azabi hic suphesiz gelecektir. |
| 7. | (1-7) Tur´a, yayilmis ince deri uzerine satir satir dizilmis Kitap´a, mamur bir ev olan Kabe´ye, yukseltilmis tavan gibi goge, kaynayacak denize and olsun ki, Rabbinin azabi hic suphesiz gelecektir. |
| 8. | Onu savacak yoktur. |
| 9. | (9-12) Gogun sarsildikca sarsilacagi, daglarin yurudukce yuruyecegi gun; iste o gun, daldiklari yerde eglenip oyalanarak kiyameti yalanlayanlara yazik olacak! |
| 10. | (9-12) Gogun sarsildikca sarsilacagi, daglarin yurudukce yuruyecegi gun; iste o gun, daldiklari yerde eglenip oyalanarak kiyameti yalanlayanlara yazik olacak! |
| 11. | (9-12) Gogun sarsildikca sarsilacagi, daglarin yurudukce yuruyecegi gun; iste o gun, daldiklari yerde eglenip oyalanarak kiyameti yalanlayanlara yazik olacak! |
| 12. | (9-12) Gogun sarsildikca sarsilacagi, daglarin yurudukce yuruyecegi gun; iste o gun, daldiklari yerde eglenip oyalanarak kiyameti yalanlayanlara yazik olacak! |
| 13. | (13-14) Cehennem atesine itildikce itildikleri gun, onlara: «Iste yalanlayip durdugunuz ates budur; |
| 14. | (13-14) Cehennem atesine itildikce itildikleri gun, onlara: «Iste yalanlayip durdugunuz ates budur; |
| 15. | (15-16) Bu bir buyu mudur, yoksa hala gormez misiniz? Girin oraya, sabretseniz de sabretmeseniz de artik birdir; ancak islediklerinizin karsiligini goruyorsunuz» denir. |
| 16. | (15-16) Bu bir buyu mudur, yoksa hala gormez misiniz? Girin oraya, sabretseniz de sabretmeseniz de artik birdir; ancak islediklerinizin karsiligini goruyorsunuz» denir. |
| 17. | (17-18) Allah´a karsi gelmekten sakinanlar, suphesiz, cennetlerde ve Rablerinin kendilerine verdikleriyle zevk duyarak nimetler icindedirler. Rableri onlari cehennem azabindan korumustur. |
| 18. | (17-18) Allah´a karsi gelmekten sakinanlar, suphesiz, cennetlerde ve Rablerinin kendilerine verdikleriyle zevk duyarak nimetler icindedirler. Rableri onlari cehennem azabindan korumustur. |
| 19. | (19-20) Onlara soyle denir: «Islediklerinizden oturu, dizi dizi tahtlara yaslanarak afiyetle yiyin icin.» Onlara, ceylan gozlu esler veririz. |
| 20. | (19-20) Onlara soyle denir: «Islediklerinizden oturu, dizi dizi tahtlara yaslanarak afiyetle yiyin icin.» Onlara, ceylan gozlu esler veririz. |
| 21. | Inanan, soylari da inancta kendilerine uyan kimselere soylarini da katariz. Onlarin islediklerinden hicbir sey eksiltmeyiz. Herkes kazancina baglidir. |
| 22. | Cennette olanlara diledikleri meyve ve etten bol bol veririz. |
| 23. | Orada kadeh tokustururlar; fakat bunda ne bir sacmalama, ne de bir gunaha girme vardir. |
| 24. | Sedefteki inciler gibi olan gencler yanlarinda dolasirlar. |
| 25. | Birbirlerine donup sorusurlar: |
| 26. | (26-28) «Dogrusu bundan once ailemizin yaninda bile korku icindeydik; Allah lutfedip bizi kavurucu azabdan korudu; dogrusu bundan once de O´na yalvariyorduk; suphesiz O, iyilik yapandir, aciyandir» derler.* |
| 27. | (26-28) «Dogrusu bundan once ailemizin yaninda bile korku icindeydik; Allah lutfedip bizi kavurucu azabdan korudu; dogrusu bundan once de O´na yalvariyorduk; suphesiz O, iyilik yapandir, aciyandir» derler.* |
| 28. | (26-28) «Dogrusu bundan once ailemizin yaninda bile korku icindeydik; Allah lutfedip bizi kavurucu azabdan korudu; dogrusu bundan once de O´na yalvariyorduk; suphesiz O, iyilik yapandir, aciyandir» derler.* |
| 29. | Ogut ver; Rabbinin nimetiyle sen, ne kahinsin ne de delisin. |
| 30. | Yoksa senin icin soyle mi derler: «sairdir, zamanin onun aleyhine donmesini gozluyoruz.» |
| 31. | De ki: «Gozleyin, dogrusu ben de sizinle beraber gozlemekteyim.» |
| 32. | Bunu onlara akillari mi buyuruyor? Yoksa onlar azgin bir millet midirler? |
| 33. | Yahut: «Onu kendi uydurdu» diyorlar oyle mi? Hayir, inanmiyorlar. |
| 34. | Eger iddialarinda samimi iseler Kuran´in benzeri bir soz meydana getirsinler. |
| 35. | Onlar, yaratan olmaksizin mi yaratildilar yoksa yaratanlar kendileri midir? |
| 36. | Yoksa gokleri ve yeri kendileri mi yarattilar? Hayir, Allah´a kesin olarak inanmiyorlar. |
| 37. | Yoksa Rabbinin hazineleri onlarin yaninda midir? Yoksa onlar mi ise hakimdirler? |
| 38. | Yoksa, uzerine cikip vahiy dinledikleri bir merdivenleri mi var? Oyleyse, dinleyenleri acik bir delil getirsin. |
| 39. | Demek kizlar Allah´in, ogullar sizin oyle mi? |
| 40. | Yahut sen onlardan bir ucret istiyorsun da onlar agir bir borc altinda mi kaliyorlar? |
| 41. | Veya, gorulmeyeni bilmek kendilerine aittir de, onlar mi yaziyorlar? |
| 42. | Yoksa bir tuzak mi kurmak istiyorlar? Ama o tuzaga yakalanacak olanlar inkar edenlerdir. |
| 43. | Yoksa Allah´tan baska bir tanrilari mi vardir? Allah, onlarin ortak kosmalarindan munezzehtir. |
| 44. | Gokten azap olarak dusen bir parca gorseler: «Bulut kumesidir» derler. |
| 45. | Carpilacaklari gune erismelerine kadar onlari birak. |
| 46. | O gun, duzenleri kendilerine bir fayda vermez; yardim da gormezler. |
| 47. | Zulmedenlere, suphesiz, bundan baska da azap vardir; fakat onlarin cogu bilmezler. |
| 48. | Rabbinin hukmu yerine gelinceye kadar sabret; dogrusu sen, Bizim nezaretimiz altindasin; kalkarken Rabbini overek tesbih et; |
| 49. | Geceleyin ve yildizlar kaybolurken de O´nu tesbih et. * |